İngilizce’de En Sık Kullanılan 100 Kelime
Kişisel Gelişim
Günümüzde İngilizce, dünyanın en yaygın kullanılan dillerinden biri haline gelmiştir. İngilizce, global iletişimde büyük bir rol oynamakta ve uluslararası ilişkilerde önemli bir dil olarak kabul edilmektedir. İngilizce öğrenmek, birçok kişi için zorunlu hale gelmiş ve iş, eğitim, seyahat gibi birçok alanda avantaj sağlamaktadır.
En Basit 100 Kelime
İngilizce dilinin temelini oluşturan kelimeler, her dil öğrenenin bilmesi gereken en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle, bu makalede sizlerle İngilizce’nin en sık kullanılan 100 kelimesini paylaşacağım. Bu kelimeler, günlük iletişimde sıklıkla kullanılan ve İngilizce öğrenmeye yeni başlayanlar için temel birer yapı taşı niteliği taşımaktadır.
Bu listedeki kelimeler, İngilizce öğreniminde başlangıç seviyesindeki bir öğrencinin mutlaka öğrenmesi gereken en temel kelimelerdir. Bu kelimeleri öğrenerek, İngilizce konuşulan ortamlarda kendinizi daha rahat ifade edebilir ve temel iletişim becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
Şimdi, İngilizce’de en sık kullanılan 100 kelimesine göz atarak, dil öğrenim sürecinize başlayabiliriz. Bu kelime listesi, temel İngilizce kavramlarını anlamanıza yardımcı olacak ve dil becerilerinizi hızla geliştirmenizi sağlayacaktır. Unutmayın, pratik yapmak ve kelime dağarcığınızı genişletmek için düzenli bir çalışma gerekmektedir. Başlamadan önce motivasyonunuzu yüksek tutun ve İngilizce öğreniminin heyecanını hissedin!
Sizler için İngilizce’de en sık kullanılan 100 kelimeyi derledik. İşte en sık kullanılan 100 kelime ve örnek cümleler.
İşte İngilizce’de En Sık Kullanılan 100 Kelime
Yukarıdaki buton yardımı ile indirebilirsiniz. Veya aşağıdan okumaya devam edebilirsiniz.
Sıra No. | Kelime | Kalın İşareti | Örnek Cümle | Örnek Cümlenin Türkçe Karşılığı |
1 | the | the | I saw the movie last night. | Geçen gece filmi izledim. |
2 | of | of | The cup of coffee is on the table. | Masanın üzerinde bir fincan kahve var. |
3 | and | and | I like apples and oranges. | Elmaları ve portakalları severim. |
4 | a | a | He bought a new car. | Yeni bir araba satın aldı. |
5 | to | to | I need to go to the store. | Mağazaya gitmem gerekiyor. |
6 | in | in | She lives in New York. | New York’ta yaşıyor. |
7 | is | is | The sky is blue. | Gökyüzü mavi dir. |
8 | you | you | Can you help me? | Bana yardım edebilir misin? |
9 | that | that | I know that guy. | O adama tanıyorum. |
10 | it | it | Please give it to me. | Lütfen bana onu ver. |
11 | he | he | He is my brother. | O, kardeşimdir. |
12 | was | was | She was happy. | O mutluydu. |
13 | for | for | I bought a gift for her. | Ona bir hediye aldım. |
14 | on | on | The book is on the table. | Kitap masanın üzerinde. |
15 | are | are | They are my friends. | Onlar benim arkadaşlarımdır. |
16 | as | as | She runs as fast as a cheetah. | O bir çitalar kadar hızlı koşar. |
17 | with | with | I went with my friends. | Arkadaşlarımla gittim. |
18 | his | his | This is his car. | Bu, onun arabasıdır. |
19 | they | they | They are coming tomorrow. | Onlar, yarın geliyorlar. |
20 | I | I | I am going to the party. | Ben, partiye gidiyorum. |
21 | at | at | I will meet you at the restaurant. | Restoranda seninle buluşacağım. |
22 | be | be | She wants to be a doctor. | O, doktor olmak istiyor. |
23 | this | this | I like this book. | Bu kitabı severim. |
24 | have | have | I have a pet dog. | Benim bir evcil köpeğim var. |
25 | from | from | He is from Canada. | O, Kanada’dan geliyor. |
26 | or | or | Do you want tea or coffee? | Çay mı yoksa kahve mi istersiniz? |
27 | one | one | I have one sister. | Bir kız kardeşim var. |
28 | had | had | She had a great time at the party. | Partide harika bir zaman geçirdi. |
29 | by | by | The letter was written by him. | Mektup onun tarafından yazıldı. |
30 | word | word | Can you spell this word? | Bu kelimeyi heceleyebilir misin? |
31 | but | but | I like pizza, but I don’t like mushrooms. | Pizzayı severim, ama mantarları sevmem. |
32 | not | not | He did not come to the party. | O partiye gelmedi. |
33 | what | what | What is your favorite color? | Senin en sevdiğin renk nedir? |
34 | all | all | I ate all the cookies. | Tüm kurabiyeleri yedim. |
35 | were | were | They were happy to see me. | Beni görmekten mutluydular. |
36 | we | we | We went to the beach. | Plaja gittik. |
37 | when | when | When did you arrive? | Ne zaman geldin? |
38 | your | your | Can I borrow your pen? | Kalem alabilir miyim? |
39 | can | can | I can swim. | Yüzme yapabilirim. |
40 | said | said | She said hello to me. | Bana merhaba dedi. |
41 | there | there | There is a cat on the roof. | Çatıda bir kedi var. |
42 | use | use | You should use a pen for writing. | Yazmak için bir kalem kullanmalısın. |
43 | an | an | She is an excellent singer. | O mükemmel bir şarkıcıdır. |
44 | each | each | Please take each item one at a time. | Lütfen her öğeyi tek tek alın. |
45 | which | which | Which color do you prefer? | Hangi renk tercih edersin? |
46 | she | she | She is my best friend. | O, en iyi arkadaşım. |
47 | do | do | What do you want to eat? | Ne yemek istersiniz? |
48 | how | how | How are you today? | Bugün nasılsınız? |
49 | their | their | They love their new house. | Yeni evlerini seviyorlar. |
50 | if | if | What will you do if it rains? | Eğer yağmur yağarsa ne yaparsın? |
51 | will | will | I will help you. | Sana yardım edeceğim. |
52 | up | up | Please stand up. | Lütfen ayağa kalkın. |
53 | other | other | Do you have any other questions? | Başka başka sorularınız var mı? |
54 | about | about | Let’s talk about the movie. | Film hakkında konuşalım. |
55 | out | out | The cat went out of the room. | Kedi odadan çıktı. |
56 | many | many | There are many books on the shelf. | Rafte birçok kitap var. |
57 | then | then | We went to the park, and then we had lunch. | Parka gittik, ardından öğle yemeği yedik. |
58 | them | them | I gave them a gift. | Onlara bir hediye verdim. |
59 | these | these | These are my favorite shoes. | Bunlar benim favori ayakkabılarımdır. |
60 | so | so | I am tired, so I’m going to bed. | Yorgunum, o yüzden yatağa gidiyorum. |
61 | some | some | Can I have some water, please? | Biraz su alabilir miyim, lütfen? |
62 | her | her | I gave her a present. | Ona bir hediye verdim. |
63 | would | would | I would like a cup of tea. | Bir fincan çay istemek isterim. |
64 | make | make | Can you make a cake? | Bir kek yapabilir misin? |
65 | like | like | I like playing soccer. | Futbol oynamayı severim. |
66 | him | him | I saw him at the party. | Partide onu gördüm. |
67 | into | into | Please put the groceries into the fridge. | Lütfen market alışverişini buzdolabına yerleştirin. |
68 | time | time | What time is it? | Saat kaç? |
69 | has | has | She has a beautiful voice. | O’nun güzel bir sesi var. |
70 | look | look | Look at the beautiful sunset. | Güzel günbatımına bak. |
71 | two | two | I have two sisters. | İki kız kardeşim var. |
72 | more | more | Can I have more coffee, please? | Daha fazla kahve alabilir miyim, lütfen? |
73 | write | write | Can you write your name? | Adınızı yazabilir misiniz? |
74 | go | go | I want to go to the beach. | Plaja gitmek istiyorum. |
75 | see | see | I want to see the movie. | Filmi görmek istiyorum. |
76 | number | number | What is your phone number? | Telefon numaranız nedir? |
77 | no | no | I have no money. | Param yok. |
78 | way | way | Show me the way to the station. | Bana istasyona giden yolu gösterin. |
79 | could | could | I could eat a whole pizza. | Tüm bir pizzayı yiyebilirim. |
80 | people | people | People are waiting in line. | İnsanlar sıra bekliyorlar. |
81 | my | my | This is my book. | Bu benim kitabım. |
82 | than | than | I am taller than my sister. | Kardeşimden daha uzunum. |
83 | first | first | She arrived first at the destination. | O, hedefe ilk ulaştı. |
84 | water | water | I am thirsty. Can I have a glass of water? | Susadım. Bir bardak su alabilir miyim? |
85 | been | been | I have never been to Paris. | Paris’e hiç gitmedim. |
86 | call | call | Please call me later. | Lütfen beni sonra ara. |
87 | who | who | Who is that girl? | O kız kim? |
88 | oil | oil | I need to buy oil for cooking. | Yemek pişirmek için yağ almalıyım. |
89 | its | its | The cat washed its face. | Kedi yüzünü yıkadı. |
90 | now | now | I am busy now. | Şu anda meşgulüm. |
91 | find | find | Can you help me find my keys? | Anahtarlarımı bulmama yardımcı olabilir misiniz? |
92 | long | long | It has been a long day. | Uzun bir gün oldu. |
93 | down | down | Please sit down. | Lütfen oturun. |
94 | day | day | Have a nice day! | İyi günler! |
95 | did | did | What did you do yesterday? | Dün ne yaptınız? |
96 | get | get | I need to get a new phone. | Yeni bir telefon almam gerekiyor. |
97 | come | come | Please come to the party. | Lütfen partiye gelin. |
98 | made | made | This cake was made by my mom. | Bu kek annem tarafından yapıldı. |
99 | may | may | May I use your phone? | Telefonunuzu kullanabilir miyim? |
100 | part | part | I am taking part in the school play. | Okul oyununda yer alıyorum. |